İdris YÜZEN

İdris YÜZEN

Köşe Yazarı

e-Yetim.!

11 Nisan 2015 - 11:14 - Güncelleme: 11 Nisan 2015 - 11:18

Ülkemizin o kadar çok sorunları var ki; eğer bu durum karşısında bireyler, Halk Hukuktanımaz eylem ve kargaşalar yapmıyorsa, en büyük sebebi geçmiş tecrübeler kanaatindeyim.
asıl anlatmak istediğim eğitim.


Son zamanlarda yüzeye vuran çokbaşlı eğitim! kimin kime ne öğrettiği belli değil insanlar çocuklarını hangi okullarda hangi tür öğretmenlere emanet edeceği konusunda çelişkili.
mesela bir eğitim sektörü, listelerine kayıt ettikleri öğrencileri bağlı kalmak taahhüdüyle memur yapma garantörlüğünü, sınav sorularının cevaplarını çalacak kadar ileriye gidip bunu yapmaya cüret edebiliyor. Ve yine bu zihniyet kendisine yüzyıl bir zaman birimi belirlemiş yeni yetişecek olanlar onların eğitiminden geçecek ve aynı görüşte olacak. Birde ölü nesil var ki onlar işte bu zihniyetin doğduğu gün miladıdır. Yani kırk yıl önce bunun olduğunu kabul edersek altmış yıl sonra tam düşlenilen bir zihniyet doğmuş olacak. Ve eski kafaya sahip insanlar çoktan eceliyle ölmüş olacak. 


Olamaz mı? plan bence on numara. Çünkü kırsallara gönderilen İmamlar ucu ucuna İmamlığı hak kazanmış olanlar yada sözleşmeli kimseler. Öyle mi olmalı
bence tam tersi olmalı. Büyük şehirlere tohumlar kırsallardan toplanıp ekiliyor. Önce tohum ıslah edilmeli. Bir manav en taze bir sebze kasasına bir tane çürük bırakırsa kısa zamanda diğerlerini de çürütecektir. Önce Köy ve Kırsallara eskiden kalma hurafeler ve kök salmış cahilliği kurutacak Alimler göndermeli.
Okullar da aynı.!


Eğitim Eğitimcilerin tercihi doğrultusunda gelişiyor resmen. Puanı yüksek olanlar Merkezlerde puanının kurtardığı her Merkez Okulda görev alma şansına sahip. Bir kısmı ise eş durumu gbi sebeplerle. Geriye kalanlar kılpayı memur olabilmiş olanlar ki nasıl bir çocuk eğitecek belli değil. İşte onlar köylerin Öğretmenleri.
Bu Ülkenin en büyük sorunu terördü değilmi? Köy ve Kırsallar böyle bir cahilliğe terk ediliyorsa bugün emin olunuz ki en iyi günümüz. Zaten durumu müsait olanlar göç ediyor. Geride öyle bir toplum kalıyor ki hem parasız hem Eğitimsiz. Ve burada yukarıda bahsettiğim Eğitim sektörüne teslim bayrağı çekmiş kişiler olarak bir sorun meydana geliyor.


Artık daha uzatmaya gerek yok. Bu durumu buraya getiren idareciler hep teröre lanet okur okumasına fakat durum çok vahim sanki tuzunu biberini ekliyorlar.
Bir de bizim Köylerimizde taşımalı sistem var! çocuk sabah erken kalkacak hazırlanacak, eski Okulun olduğu yere kadar karda kışta yağmurda annesi yanında köpekten çamurdan geçerek yarım saat bozuk satıhlı yollardan, kışın kar ve buzundan kazasız belasız hiç araç tecrübesi bile olmamış çocuklar kusarak okulu zor bir hal okulu buluyorlar. bu çocuklar ne kadar adapte olurlarsa derse? Ne hikmetse bu durumdan hiçbir öğretmen şikayetçi değil.! 
üstelik sekiz yıllık bir okulda 150 öğrenci 15 öğretmen 15 servis; bu masrafla mevcut Okullara birkaç derslik sınıf ve iki Ögretmen fazlasıyla sağlanır oysa. Neymiş çocuklar birleştirilmiş sınıflarda değil bağımsız sınıflarda ders göreceklermiş.


Hayır öyle değil. Millet tarımı hayvancılığı bırakıp mecburen şehre insin. Kandırılmaya en müsait körpeciklerin eline taşlar sopalar verilip birileri tarafından Devletin bank, durak, park vb. dükkan cam çerçeve dağıtsınlar. 
Eğer bir yara varsa tedavi yaranın üstünde uygulanmalı. O yara başka bir yere taşınıp vücudun başka bir yerinde tedavi olmaz. Eğitime ihtiyaç duyulan bir Öğrenci varsa yerinde Eğitilmesinden daha iyisi olamaz saygılarımla.

 

İdris YÜZEN.
 

Bu yazı 1848 defa okunmuştur .

Son Yazılar