Ordu Şehir Hastanesi'nde Personel Alımında Torpil İddiaları Kuvvetlendi

Ordu Şehir Hastanesi'nin güvenlik görevlisi alımlarında ortaya çıkan bir detay, sosyal medyada adeta infial yarattı. Sağlık Bakanlığı'nın noter huzurunda gerçekleştirdiği kura çekiminde, asil listede yer alan 12 kişiden tam 5'inin 'Güney' soyadını taşıması, kamuoyunda 'torpil mi var?' sorularını gündeme taşıdı.

Sosyal medya kullanıcılarının paylaştığı görsellerde, aynı soyadın bir pozisyonda bu kadar yoğun şekilde yer alması, kura sürecinin şeffaflığına ilişkin ciddi şüpheleri beraberinde getirdi. Özellikle X platformunda çok sayıda kullanıcı, bu durumun “tesadüf” olamayacak kadar dikkat çekici olduğunu savunarak tepki gösterdi.

Sağlık Bakanlığı’nın 12 Kasım’da canlı yayında gerçekleştirdiği işçi alım kurasında, Ordu ili için toplam 500 asil ve yedek aday belirlenmişti. Güvenlik görevlisi kadrosunda ise 122 asil aday arasında aynı soyadının beş kez tekrarlanması, tartışmaları daha da büyüttü.

Torpil İddiaları Gündemde: “Kim Bu Güney Ailesi?”

Memur Birliği Kurucu Başkanı Şakir Artiş de konuya dair yaptığı açıklamada, farklı illerde de benzer soyadı tekrarlarının görüldüğünü söyleyerek kapsamlı bir soruşturma çağrısı yaptı. Artiş, “1 milyon 600 bin başvuru içinden aynı soyadına bu kadar denk gelmek şaşırtıcı. Tüm işçi alımlarının KPSS puanına göre yapılması şart hâline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Kamuoyunda en çok sorulan soru ise şu oldu:

“Peki kim bunlar? Bu 5 kişi hangi siyasetçinin, bürokratın, belediye yöneticisinin akrabası?”

Sosyal medyada dolaşan yorumlarda, isimlerin siyasi bağlantılarının araştırılması gerektiği ifade edilirken, bazı kullanıcılar Ordu’daki yerel siyasi yapı içinde “Güney” soyadının kimlerle ilişkili olduğunu sorgulayan paylaşımlar yaptı.

Bakanlıktan Ses Çıkmadı

Tartışmalar giderek büyürken, Sağlık Bakanlığı tarafından konuya dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyu, kura sürecine ilişkin istatistiksel bir inceleme yapılmasını ve iddiaların aydınlatılmasını bekliyor.

Torpil şüpheleri ve aynı soyadının yoğunluğu, kamu görevlisi alımlarında liyakat tartışmalarını bir kez daha gündemin merkezine taşımış durumda. Şimdi Türkiye’nin merak ettiği soru şu:

“Bu kişilerin gerçekten hak ederek mi kazandığı, yoksa birilerinin referansıyla mı listelere girdiği ortaya çıkacak mı?”